Ana içeriğe atla

röportaj (şahin k)

Röportajın Hikayesi: Şahin K ile bu röportajı 2012 yılının ortalarında yaptım. O zamanlar bir arkadaşın açtığı kültür/sanat sitesinde yayımlanacaktı. Bir süre sonra o arkadaş ile tartıştık ve yollarımızı ayırdık. Dolayısıyla röportaj elimde kaldı ve içim rahat değildi, Şahin K'ya karşı kendimi sorumlu hissettim, sözümü tutmam gerekiyordu. Ben de bu röportajı yayımlamak için kendim bir web sitesi kurdum. O sitenin yayını yaklaşık bir yıl devam etti. Aynı zamanda, yeni keşfettiğim, yeteneği olan kişilere de yazmaları için bir alan sunmuş oldum. Neyse... Peki neden Şahin K ile röportaj fikri doğdu zihnimde? Türkiye, bir ABD, Avrupa ülkesi değil, muhafazakar kodları baskın bir ülke ve böyle bir ülkede porno gibi bir alanda isim yapmak, ortada gezmek hayli cesaret isteyen bir şey olmalıydı. Porno sektörüyle ilgili merak ettiklerimi de işin uzmanına sorma fırsatım vardı. Röportaj yayımlandıktan sonra Şahin K "Hayatımdaki en güzel söyleşiydi." diye tivit attı. Sosyal medya ve internet sitelerinde, bazı sözleri epey bir mizah unsuru olmuştu. (O kısımı röportajın sonunda anlatacağım) Geçen gün arşivimde gezerken bu röportaja denk gelince, tekrar yayımlamak istedim, kaybolup gitmesine gönlüm razı olmadı. Röportajı bugün yapsaydım, muhtemelen çok daha uzun olurdu, şimdi aklıma gelen ama o zaman sormadığım bir çok soru eksik kalmış. İyi okumalar.

* * *

Aydoğan K: Şahin abi, en çok merak ettiğim bir konuyla, çocukluğunla başlayalım. Nasıl bir çocukluk geçirdin, aile ortamı nasıldı?

Şahin K: Çocukluğumu yaşayamadım sayılır. 10 yaşında ilkokulu bitirdim ve ailemin maddi durumu iyi olmadığı için hemen iş hayatına atıldık. Çocuk yaşta çalışmaya başladım yani. Yaşıtlarım mahallede oynarken, ben çalışıyordum. Aile ortamı normaldi, baskı yoktu ama ailenin küçük fertlerinden olduğum için tabii ki birazcık ezilirdim.

Aydoğan K: Çocukken, hepimizin büyüyünce yapmak istediği bazı meslekler vardır. Sen çocukken ne olmayı hayal ederdin? Ne gibi düşler kurardın?

Şahin K: Benim çocukken hayalim hep dedektif veya ajan olmaktı. Kafamda hep senaryolar yazardım kendimce.

Aydoğan K: Çocukken Kur’an kursuna gittin mi?

Şahin K: Çocukken Kur’an kursuna gitmedim ama yaz tatillerinde camide ders alırdık. Kur’an’ı, sureleri ve namaz kılmayı orada öğretirdi cami hocası.

Aydoğan K: Dinle aran nasıldır? Mesela, porno film çekimlerinde, kandil geceleri, ramazan gibi özel günlerde film çekmemeye özen gösterir misin? Özellikle merak ettiğim bir şey de filmlerden sonra oyuncular gusül abdesti alıyor mu?

Şahin K: Dinle aram iyidir, elhamdülillah Müslümanım. 5 vakit namaz kılmasam da cuma namazlarını kaçırmam. Elbette ki özel günlerde çekim yapmam, ramazanda dükkan kapanırdı zaten. Oyuncuların bazıları gusül abdesti alır çekimlerden sonra.

Aydoğan K: İlk okuduğun kitabı hatırlıyor musun? Seni etkileyen bir kitap var mı?

Şahin K: Valla yalan söylemeyi sevmem; en son okuduğum kitabı bile hatırlamıyorum. Ben okumaktan çok seyretmeyi severim.

Aydoğan K: Gençlerle yaptığın bir sohbette şöyle diyorsun: ‘‘Kitap okuyorsunuz ama dışarıdaki hayat, okuduğunuz kitaplardaki gibi değil.’’ Dışarıdaki hayat nasıl bir yer sana göre? Kitaplarda yazmayan neler var dışarıda?

Şahin K: Ben onu şu manada söyledim: Hayat tecrübesi denilen bir şey var, bunu yaşamadan bütün ansiklopedileri yutsan da bir bok olmaz. Hayat tecrübesi de yaşayarak elde edilir. İnsanlar bunu sana yaptıklarıyla öğretir. Gerçekten de dışarıdaki hayat bambaşka, insanlar bambaşka. Bunu zamanla, yaşadıkça anlıyorsun.

Aydoğan K: Bir röportajında, hayatında üç kere aşık olduğunu söylemişsin. Aşkı tarif etmeni istesem, ne dersin? Mesela, kolunun kanadının kırıldığını hissettiğin bir durum mudur aşk?

Şahin K: Evet, üç kere aşık oldum. Aşkı tarif edemem, öyle bir şey yok ki tarif edeyim. Aşk diye kendimizi avuttuğumuz bir durum bu. Bizi belirli bir süre oyalayan, hayatımıza renk katan şeydir aşk. Hele yeni nesille bu durum daha da değişti, artık günlük yaşanır oldu aşklar. Çoğu kişi için aşk, bitmeyen sevgidir. Bitmeyen sevgi var mıdır? Bence yoktur, eninde sonunda bitiyor. Belki de aşk gerçek olsaydı, Şahin K da pornocu olmazdı.

Aydoğan K: Aşık olduğun bu kişiler porno sektörünün içinde olan kişiler miydi?

Şahin K: Ben, iş hayatımla özelimi asla karıştırmam. Porno sektöründen bir kadınla aşk meşk olaylarına girmem.

Aydoğan K: Peki, senin porno sektöründe olman aşk ilişkilerinde bir sorun oldu mu?

Şahin K: Benim porno sektöründe olmam, duygusal ilişkilerimde sorun olmadı. Sebebi de ben hep dürüst oldum. Her şeyi baştan anlattım. "Beni kabul eden böyle etsin" dedim.

Aydoğan K: "Porno benim isyanım. Sevgi, aşk, delikanlılık, dürüstlük, doğruluk madem bir şeye yaramıyor, ben de kopardım ipleri." diye bir cümlen var. Dürüstlük, doğruluk, delikanlılık niye fayda etmedi? Hayatında karşılaştığın insanlar bunlara değer vermiyor muydu? 

Şahin K: Aynen öyle dedim. Hayatımda karşılaştığım insanlar, kısaca ‘şerefsiz’ yaşamaya değer veriyorlarmış. Ben bunu sonradan fark ettim. Avrupa’da bunlardan sürüsüyle var. Kapıkule’den girince maske takarlar, Kapıkule’den çıkınca da maskelerini çıkarır bu şerefsizler.

Aydoğan K: İnsanların senin filmlerini porno olarak değil, komedi filmi olarak izlediğini, hatta çoğu insanın filmin ilk 20-25 dakikasından sonra kapattıklarını, artık izlemediklerini söylüyorsun ki bu görüşe ben de katılıyorum. En sevdiğim filmin olan Kahyanın Karısı filmini izlerken gülmekten gözlerimden yaş gelmişti. Peki, durum böyle iken farklı bir şey yapmayı düşünmedin mi? Mesela o konuşmalar yine olurdu ama erotik bir formatta ya da daha az cinsellik içerecek tarza geçmeyi düşünmedin mi?

Şahin K: Ben, Günah Keçisi’yle bunu yapmayı düşünüyordum ama tabii ki her şey benim istediğim gibi olmuyor. Burada dizginler benim elimde değil. Bana kalsa Günah Keçisi filmini daha değişik yapardım.

Aydoğan K: Mesut Yar’ın sabah programında "Hayattan istediğim her şeyi aldım." demiştin, hayattan ne almak istemiştin ve sana neler verdi?

Şahin K: Hayat bana yapmak istediğim, ulaşmak istediğim yeri verdi. Türkiye gibi bir ülkede porno sektöründen geleceksin ve milyon dolarlık bir komedi filmi yapacaksın! Bunları tek başınıza başarmak kolay değildir. Ama içinizde intikam ateşi varsa başarıyorsunuz benim gibi. Daha ne isteyeyim ki hayattan?

Aydoğan K: Bir porno filmde oynamak, erkek için mi yoksa kadın için mi daha zor bir karardır?

Şahin K: Kadın için daha zordur, diye düşünüyorum.

Aydoğan K: Porno filmlerde oynayan, hem de evli olan, hatta çocuğu olan oyuncular var, özellikle kadın oyuncular. Mesela ilk aklıma gelenler: Belladonna, Annie Cruz, Felicia Fox gibi oyuncular. Sence evli bir kadının porno filmde oynaması, kocası için nasıl bir duygudur? Normaldir diyebilir miyiz buna?

Şahin K: Avrupa’da normaldir böyle şeyler. Hatta Berlin’de bir çekimde, kocası karısını sete getirip, bana "Karımla size iyi eğlenceler." demişti. Ben şok olmuştum. Bana böyle şeyler ters ve ben bu tür ilişkilere normal bakmıyorum.

Aydoğan K: Harman dergisine verdiğin röportajda, milletvekili adayı olacağını açıklamıştın ve "Kimseden korkum yok, kasetse kaset, her şeyim ortada, hatta mecliste bile çekerim ama ben dokunulmazlık maskesi altına sığınmam. Benim her şeyim dobra dobra olur, dürüst olur." demiştin. Vekillik konusunda fikrin değişmediyse, adaylığını bir dahaki seçimde açıklayacaksın o zaman. Sence Meclis’e girebilecek misin ve eğer girersen, Meclis çatısı altında özelikle yapmak istediğin şeyler var mı?

Şahin K: İnşallah politikaya atılmayı düşünüyorum. Meclis’e gireceğime eminim, eğer girersem, tabii ki kapıdan :) Özellikle yapmak istediğim şey, sadece yolsuzlukları ve rüşveti araştırmak. Bu halkın hakkını yiyenlerle mücadele etmek. Ayrıca Meclis’e halk için yararlı olan yeni öneriler sunmak.

Aydoğan K: Bu işe başlamadan önce 24 saat hiç uyumadan "Yapsam mı yapmasam mı?" diye düşündüğünü söylemiştin. Zamanı geri almak mümkün olsa ve o güne tekrar dönsen, kararın yine aynı mı olur?

Şahin K: Başıma aynı şeyler gelse, kararım yine aynı olurdu. 

Aydoğan K: Film çekimlerinin ardından, oyuncuların ayrılırken çok ağladığını söylemiştin Helin Avşar’a verdiğin röportajda. "Sette o kadar güzel bir aile ortamı oluyor ki... Akşamları oturuyoruz, içkimizi içiyoruz, herkes birbirine başından geçenleri anlatıyor." diye de eklemiştin.

Fransız porno film oyuncusu Ovidie’nin bir söyleşisini okumuştum, o da şöyle demişti: "Oyuncu arkadaşlarla bir gece hep birlikte dışarı çıkmıştık ve bankların üstünde oturuyorduk. Sohbeti ilerletmeye bir türlü cesaret edemiyorduk. Bir an kahkaha patlattım ve şöyle dedim: ‘Farkında mısınız, hepimizin birbiriyle cinsel ilişkisi oldu ama birbirimizin gözlerine bile bakamıyoruz."

Onlar birbirinin yüzüne bakamıyor ama sizin filmlerinizdeki oyuncular filmden sonra da oturup dertleşiyor, konuşuyor. Sizce bu, biz Türklere özgü bir durum mudur? Bu farkı nasıl açıklarsın?

Şahin K: Ben o kadına inanmıyorum. Ben, Avrupa’da da çok film çektim, yabancı oyuncularla çalıştım. Orada herkes profesyoneldir ama bizim Türkiye’deki ortamdan daha cıvıktır onların ortamı. Kimseyi keklemesin o Fransız oyuncu, orada herkes bu işi meslek olarak görüyor, bu onlar için bir iş. Fransızlar mı utanmış? Ağzımı bozmak istemiyorum. Her türden film çeken Fransızlar utanmış! Kargalar güler buna amına koyim. Genelde bu tür filmlerde set ortamları her yerde aynıdır. Bizim filmlerde ise sadece Şahin K faktörü vardı; oyuncuların sevdiği, güvendiği, onlara neşe saçan bir adam! O yüzden bizim setlerin havası bambaşkaydı. Herkes benimle zevkle çalışırdı.

Aydoğan K: Daha önce porno sektöründe bulunmuş ama sonradan dünya starı olmuş, sevgi ve saygınlık gören oyuncular var. Mesela sana porno oyuncusu olduğun için saygısız, kırıcı davranıldığı oldu mu?

Şahin K: Bana da çok saygınlık gösteriliyor. Sağolsunlar, bu güne kadar saygısızlık eden olmadı hiç.

Aydoğan K: Günah Keçisi filmini yaptın ve hayatından izler taşıdığını söyledin. Filmde bir mafya mensubu var, Şahin K’nın pornoyu bırakmasını istemiyor. Gerçekten böyle bir şey başından geçti mi?

Şahin K: Evet, böyle bir şey başımdan geçti. Bu alemde tek olduğum için ve çok tutulduğum için ben olmayınca Türk filmlerinin yüzüne kimse bakmıyor, filmler satılmıyordu. Hâl böyle olunca bana dönmem için yalvardılar ve çok para teklif ettiler. Tabii ki ben kabul etmeyince işi tehdide varan boyutlara ulaştırdılar ve bende şehir değiştirerek kurtuldum onlardan.

Aydoğan K: 2002'de Berlin’de Uluslararası Berlin Erotik Film Festivali’nde iki ödül aldın. Bu yarışmanın benzerleri Amerika’da da var, mesela porno sektörünün oscarları olarak adlandırılan AVN Ödülleri bunlardan biri. XRCO, CAVR, Empire Ödülü gibi yarışmalar da var. Bunlara da müracaat ettin mi, ya da edecek misin?

Şahin K: Bu ödüllere müracaat etmedim, etmem de. Ben zaten pornoyu bırakalı yıllar oldu. Bu mesleğe başlamam da zaten ödül için değildi.

Aydoğan K: Türkiye’de yetmişli yıllarda seks filmi furyası oldu. Bu filmlerde oynayan erkek oyuncular genelde kariyerlerine devam ederken, hatta kariyerlerinde ilerlerken, aynı şeyin kadın oyuncular için geçerli olmadığını görüyoruz. Mine Mutlu, Zerrin Egeliler, Feri Cansel, Arzu Okay, Zerrin Doğan, Figen Han, Emel Aydan gibi isimler daha sonra tamamen bir sessizliğe çekildiler, ortaya hiç çıkmadılar ve çoğunun da hayatı oldukça trajik bir şekilde bitti. Sence niye böyle oldu? Türkiye’ye özgü bir durum muydu?

Şahin K: Bunun sebebi, seks filmlerinde oynayan kadınlara yapımcıların normal filmlerde rol vermemesi. O kadınlar da bir şeklide yaşamalıydı, kimi pavyonları tercih etti, kimi zengin dost tuttu, kimi de kıskançlıkların kurbanı oldu. Bugün Sibel Kekilli’ye olduğu gibi onlara da sahip çıkılsaydı, eminim ki onlar da bambaşka yerlerde olurlardı.

Aydoğan K: Artık porno filmlerde oynamadığını açıkladın. Peki, seni bu kararından vazgeçirecek bir kadın oyuncu, bir star var mı? Kimin için bozarsın bu kuralını?

Şahin K: Valla neticede star da olsa girdiğin delik aynı :) Onun için bu kararımdan dönmezdim.

Aydoğan K: Posta gazetesinde Haydar Dümen, gençlere cinsel sağlık konusunda nasıl yardımcı oluyorsa, Şahin K da -mesela Bulvar gazetesinde- insanların cinsellikle ilgili sorularına cevap verse! Böyle bir şeyi düşündün mü hiç?

Şahin K: Böyle bir şey düşündük ve çok yakında erkeginsesi.com diye bir internet sitesinden böyle soruları yanıtlayacağım.

Aydoğan K: Bundan sonrası için ne gibi projelerin var?

Şahin K: Bundan sonra yeni sinema filmi için çalışıyorum. İnşallah yeni film gelecek.

Aydoğan K: Abi, son olarak biraz esprili bir şey sorayım: Türk erkeğinin en büyük sorununu, en merak ettiği şeyi... Boyu mu, işlevi mi? Bunu bilse bilse sen bilirsin.

Şahin K: Her ne kadar ‘işlev’ diyerek kendimizi avutsak da 'boy' önemli maalesef :)

Aydoğan K: Şahin abi, bu sohbet fırsatını verdiğin için çok teşekkür ederim. Eklemek istediğin, son bir sözün var mı seni sevenlere?

Şahin K: Şahin abilerini takip etmeye devam etsinler, çok güzel sürprizler gelecek yakında.

* * *

Notlar: Röportajın en akılda kalan ve sosyal medyada epey bir geyiğin dönmesine sebep olan cümlesi, Şahin K'nın cuma namazlarını kaçırmadığını söylemesiydi. Hatta çoğu kişi buna inanmadı ve espri yaptığını sandı ama bu röportaj yayımlandıktan bir yıl sonra Şahin K'nın bir cuma namazında fotoğrafı çekildi.


Bu yazının tüm hakları saklıdır. İzin almadan yapılacak kullanımlarda yasal prosedür işleyecektir. Copyright © Aydoğan K